StatCounter

Terleyen bir at dedi ki:

21 Nisan 2024 Pazar

Organize Doğaçlama

Bakıyorum çok da vakit geçmemiş gibi üstünden 
İnsanın ak bulutlarla sınandığı çağların
Bakıyorum yok
Yağmurların göğsümüze yeltendiği
İnsanın hükmüyle doluşmuyor mavi gök
Onu hep bir gülle gibi ağır
Ben bu insanlığımıza dokunan nergisleri topluyorum kış geceleri
Talebeyim çok hususi bir mektepte 
Arıyorum yiğidin yaraya harman olduğu 
Müstesna vakitleri
Onu alçak düzlüklere takılan
Kafların dağların ardına karşı 
Aşka ilenmek olmaz 
Mazlum olunmaz diyorum görünen darda
Avlıyorum aklımı 
İçimizdeki eşitsizliğe yakınsıyorum
Yıkıyorum ellerimi dirseklerin sonuna dek
Silkinmiyor çapaklarım
Ne kadar dün bırakmışsam yarına 
Ahı kalmış kimilerin
Bunları kendimden yana akledemiyorum

Bir eşitsizsin
İki mecalsiz 
Üç ölçü ve tartıyı senden öğrenesim neden 
Bildiklerimi mi unutmuşum 
Çok mu sık düşmüşüm bu hallerin gölgesine 
Gözlerim ne renktir benim
Bilmiyorum
Nicedir görmedim üstünü piramidin
Aldıramadım saçlarımı
Kız bunun büyümekle ne ilgisi var desene
Kız tutsana ellerimden
Kız ağlasana
Kız geçsek ya el ele yedi düvelden
Geçsek ya "büyücülerin, haramilerin, borsacıların" arasından
Bunları bana nasıl öğrettiler bilsene
Bülbüle dikeni ne diye öttürdüler 
Yolumu yordama nerede güttürdüler
İnsanı ne ara yollara düşürdüler 
İki elim var benim sana sakladığım 
Onlarca da parmağım var zahir 
Ötesini ah diye bahtıma yazmışım
Döndüre döndüre gül etmişim o harı 
Yazgıyı yazıma bülbül etmişim 
En inceldiği yerinden 
Uçuşan kuşları yolundan çevirmişim
Organize bilmişim bu doğaçlamayı 
Haramı günahı aşk ola bilmişim
Ah minel halatihi garp ola 
Gel ve dudaklarımdaki şu kiri al sen
Bakmaya utanan gözlerimden dil beni  
Üşüdüğünü hissetmeyen ellerimden 

Benim elim inancımdan gayrı
Sözlerimin zapt olduğu yoksulluğa bedel
Çatal karası bakır buruğu dilim 
İnanmıyorsan saçlarımdan bil 
Baş üstünde tepetaklak olmuş bulutlar 
Kaşlarının saltanat buyruğu
Boyun eğerdim hepsine ama 
Elbet cömerttir gökyüzü 
Bir nehirdir zaman 
İçinden geçildikçe akan 
İçini çekmeden ağlayıp durman da bir ipucudur bana 
Ardıma koşmakla 
Başımı usulca uzatmam arasında 
Sızlayıp dururken şuracıkta anlam 
Hayat mıdır bizi bu denli uzak tutan
Kulaçlarımla geçtiğim sen değilsin ki 
Eflatunum, kış bahçem, kanaryam

Harman vakti girmişim bir kapısından dünyanın
Kucak dolusu sevgiler kirletmişim
Aha bak Maslow orda
Yanınca yalnız yanmalı demişim 
Katmamalı gözlerini hiçbirine 
Ardın arkası koşmalı var olacak köşelerin bir diğerine
İçinden içine ne kadar kaçabilirse insan
Yatığı katık etmemeli özlerin hicrine 
Söz dememeli 
Sözü özden gayrı bilmeli 
Yalan da bu ya 
Sözün inceldiği anda yetişen bir doğru var 
O doğruda senin sınır tanımaz saçların var 
Hatırıma gölge düşüren gözlerin var 
Yerle gök arasında yatak
Omzun kadar dar 
Irgala nacak kadar bizim 
Ve bizden uzak

Ben hak ettiği hayatı yaşamaya hevesli 
Bu doğaçlamanın debisinden öte bir yol 
Bulamıyorum 
Duy bunları 
Ya Hak 
Ya Karib 
Ya Gaffar 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder