Buyrun dedi adam günahı beş lira
Elime bir kitap kara sayfalı
Uyandım bir bostandayım
Üstümde yeşil parka
Dilimde nihavend şarkıları
Diye konuştu bir adam
Boğuk sesinde güz kırıntıları
Yavaşça eğilip söyledi sınıfa
Bakıp göremediğin her yerdedir tanrı
Diye bir hikaye duymuştum
Asma bahçelerinde buluşan genç aşıkları
Kaçırırmış iki dağın
Arasında bir nehir
Dermiş babannem
ben küçükken unuttuğum bir dilde
İri parmaklarıyla kaparmış gece
Kalmasın diye gözlerim gökyüzünde
Gibi bir rüya gördüm dün gece
Örtün üstümü diyordum ezgiye
Ezgi ne mi?
Mırıldanıyordum öyle
Hiç durmadan saçlarını tarardı bir renk
Bakıp bakıp o büyüttüğü denize
Mavi tülbendinde güzelliğini
Bana bile göstermezdi annem
Ki doğduğum günden beri biz bize
Diye ağladım
Diye güldüm durdum
Şuncacık bir rüyada astarımı buldum
Hanidir onca yol aldığım uzak iklimlere
Hanidir dut ağaçları
Apartan bahçemizde
Hanidir erik dalı altında ilk aşk
Hanidir şehvetengiz türküler
Uzak yol nerde kalır
O densiz tufanın açtığı yataktan
Yepyeni bir nehir akar şimdi
Hanidir ilk bahar gülcemizde
Derken kapandı renkli kapı
Cümbür cemaat üste
Vardı anahtarım boşa dönmeseydi kilit
Şimdiyse reçete gibi haftada bir
Aç karnına gel git