Bir parçası takılınca dişine
Kurtlanmış tabağın
Diyesin ki
Gitme
Nazır bir rüzgarım ben
Ve senin unuta yazdığın cümlen
söze hep yanlış yerimden başlıyorum
açacak bir kapım yok
ardında büyüyen saklı kederlerim
apaçık su
insanın gözü pek yaşları bu
anca uykuda açılır bohçası
ve anca kederdedir
kendini ele verir
ve buğu ve korku
Allah'a inanan bir şarabın kendine meyletmesi bu
Al onu
Susatırsa kendi ağlasın
Yine de kanına karışan sen olasın
O ki
Kır soylu sevdasıyla
Ağır, salınan terazi
Bir ucuna koy dirhemini
Öpülmekten dirleşsin bilekleri
Yaşamın tadına vardıklarından
Fazla olduğu hatırlat ona
Dokun bilek damarlarına
Sen dokunduğun an
kuralsız bir denge
Gibi terazi salınan
Ona artık hükümsüzdür sol anahtarı
Ne de alaca mor püsküllü bir tesbih paklar
Anca kederdedir
Kendini oradan devşirir
Umduğunu bulamamış gibi sayısız günahtan
İmgesini kuramamış gibi rahim
Dolu bir ağızla seslenir
Yetesi değilse de can
Göğü ötesine iliştirir
Bir yüksüğe çalan o tenle
Kalpleri birbirine dokuyan
işte burada
tam da burada susmayasın
ve diyesin ki: "ben
razıyım dekoltesine de ruhunun"
Çünkü ben
Giriştiğim tüm ilintilerden öte bir adla buradayım
Say ki salınan terazi
Say ki bozgun
devrile devrile biçimlenmiş
kadar bağışık
kadar genç
odunu kıracak, suyu taşıyacak yaştayım
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder